Dernekler, üyelerinin, bağışçılarının, gönüllülerinin ve hizmet alanlarının verilerini işlerken kanunun getirdiği KVKK sorumluluklarını yerine getirmek zorundadır.
Türkiye'de 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK), kişisel verilerin işlenmesinde bireylerin temel hak ve özgürlüklerini korumayı amaçlar. Sadece ticari kuruluşlar değil, dernekler de dahil olmak üzere kişisel veri işleyen tüm kurum ve kuruluşlar bu kanun hükümlerine uymakla yükümlüdür. Dernekler, üyelerinin, bağışçılarının, gönüllülerinin ve hizmet alanlarının verilerini işlerken kanunun getirdiği sorumlulukları yerine getirmek zorundadır.
Bu kapsamlı rehber, derneklerin KVKK uyum sürecinde yol haritasını çizmek ve dikkat etmeleri gereken kritik noktaları detaylandırmak amacıyla hazırlanmıştır.
KVKK, kişisel verilerin gizliliğini ve güvenliğini sağlayan, bu verilerin hangi şartlarda ve nasıl işleneceğini düzenleyen temel bir hukuk metnidir. Dernekler, tüzüklerinde belirtilen amaç ve faaliyet alanları doğrultusunda doğal olarak çok sayıda kişisel veri (ad, soyad, TCKN, adres, telefon, e-posta, bağış bilgileri, hatta sağlık verileri gibi özel nitelikli kişisel veriler) işler. Kanuna uymamak, hem hukuki yaptırımlara hem de derneğin itibarına zarar verecek ciddi sonuçlar doğurabilir.
KVKK uyum sürecinin ilk ve en kritik adımı, derneğin işlediği tüm kişisel verilerin kapsamlı bir Kişisel Veri Envanterinin çıkarılmasıdır. Bu envanter; hangi verinin (üye, bağışçı, gönüllü, bursiyer vb.), kimden, ne amaçla, hangi yöntemle toplandığını, kimlerle paylaşıldığını (yurt içi/yurt dışı) ve ne kadar süreyle saklandığını detaylıca kayıt altına alır.
Derneklerin sıkça işlediği veri türleri şunlardır:
Kişisel veri işleme faaliyetinin KVKK'ya uygun sayılması için mutlaka bir hukuki dayanağı olmalıdır. Dernekler için en yaygın hukuki dayanaklar şunlardır:
Aydınlatma Yükümlülüğü: Veri sorumlusu olarak dernek, kişisel verileri toplarken ilgili kişiyi; kimliği, verilerin işlenme amacı, kimlere aktarılacağı, toplama yöntemi ve hukuki sebebi hakkında aydınlatma metni ile bilgilendirmek zorundadır. Bu metin, formlarda, web sitesinde ve diğer iletişim kanallarında erişilebilir olmalıdır.
Kişisel verilerin hukuka aykırı erişime, kayba veya ifşaya karşı korunması derneğin en temel yükümlülüğüdür. Hem teknik hem de idari alanda gerekli tedbirler alınmalıdır:
İdari Tedbirler:
Teknik Tedbirler:
KVKK’ya uyulmaması durumunda dernekler hem idari para cezalarıyla hem de itibar kaybıyla karşı karşıya kalabilir. Kişisel verilerin hukuka aykırı paylaşılması durumunda, 50.000 TL’den başlayan cezalar söz konusu olabilir.
Ancak asıl kayıp, derneğin güvenilirliğinin zedelenmesidir. Bağışçılar ve üyeler, verilerinin güvende olmadığını hissettiklerinde derneğe olan güven azalır. Bu da hem bağış miktarlarını hem de gönüllü katılımını etkiler.
İşleme amacı ortadan kalkan veya Kanunda belirtilen saklama süresi dolan kişisel veriler, oluşturulan Veri Saklama ve İmha Politikası uyarınca periyodik olarak (6 ayda bir gibi) silinmeli, yok edilmeli veya anonim hale getirilmelidir.
Kanun, veri sahiplerine (ilgili kişilere) kendi verileri üzerinde bir dizi hak tanımıştır. Dernekler, üyelerden veya bağışçılardan gelen; verilerinin işlenip işlenmediğini öğrenme, düzeltilmesini, silinmesini veya anonim hale getirilmesini talep etme gibi başvurulara yasal süreler içinde (en geç 30 gün) yanıt vermek zorundadır.
1. Derneklerin VERBİS'e Kayıt Zorunluluğu Var mı? Kişisel Verileri Koruma Kurulu'nun (KVKK) kararlarına göre, ilgili mevzuat ve amaçlarına uygun, faaliyet alanlarıyla sınırlı olmak üzere kişisel veri işleyen Türkiye'de yerleşik dernekler, genellikle Veri Sorumluları Siciline (VERBİS) kayıt yükümlülüğünden istisna tutulmuştur. Ancak, bu istisnanın kapsamı değişebileceği için en güncel Kurul Kararları takip edilmelidir.
2. Üye Listesini E-posta ile Göndermek KVKK’ya Aykırı mıdır? Üye listesinin, her bir üyenin açık rızası olmadan, listenin tamamını görebilecek şekilde diğer üyelere veya üçüncü kişilere gönderilmesi, verilerin hukuka aykırı şekilde ifşa edilmesi anlamına gelebilir ve KVKK’ya aykırıdır.
3. Bağışçıların Bilgileri Ne Kadar Süre Saklanmalıdır? Bağışçı bilgileri, ilgili mevzuat (özellikle Vergi Usul Kanunu) uyarınca belirlenen yasal saklama süreleri (genellikle 10 yıl) boyunca saklanabilir. Bu süre sonunda, işleme amacı kalmadığı için veriler silinmeli veya anonimleştirilmelidir.
4. Etkinliklerde Çekilen Fotoğraflar İçin Rıza Gerekli midir? Etkinlik fotoğraflarında yer alan kişilerin tanınabilir olması durumunda bu bir kişisel veridir. Bu fotoğrafların derneğin tanıtım materyallerinde (web sitesi, sosyal medya vb.) yayınlanması için kural olarak ilgili kişilerin açık rızasının alınması gerekir. Rıza metninde, fotoğrafın nerede ve hangi amaçla kullanılacağı açıkça belirtilmelidir.